top of page

Boşanma Süreci ve Çocuğa Etkileri

  • Yazarın fotoğrafı: Gökçen Dalkılınç
    Gökçen Dalkılınç
  • 4 Eki 2019
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Haz 2020

Aile, kadın ve erkeğin hukuki birleşmeleri sonucu meydana gelen kurumdur. Aile daha sonra çocukların olmasıyla birlikte genişler ve bu yapısıyla toplumun çekirdeğini oluşturur (Öngören, 2017). “İki ayrı insan” tarafından oluşturulan aile, bunun doğal sonucu olarak, çatışma ve uyumsuzluk potansiyelini de beraberinde taşır (Türkarslan, 2007). Ekonomik sorunlar, eşlerin kişilik özellikleri, iletişimsizlik, eşlerden birinin eşi tarafından sevilmediğini hissetmesi, maddi konular, çocuklar, aile yaşantısı ve ailedeki roller üzerinde en yoğun tartışılan konular arasında yer almaktadır ve eğer çiftlerin çatışmayı çözme yetenekleri yoksa çatışmaların en sonunda boşanmaya yol açabildiği belirtilmektedir (Öngider,2013).


Boşanma, yasal, ekonomik, kültürel, toplumsal ve psikolojik nedenleri ve etkileri olan karmaşık bir sosyolojik olgudur (Öngören, 2017). Hukuki yönünden boşanma ise en basit tanımıyla evlilik sözleşmesinin sona ermesidir. Boşanmak, evlenmek gibi doğal bir haktır (Öngören,2017).


Boşanma, sadece eşler arasında yaşanan bir süreç değildir ve boşanmanın, potansiyel olarak çocuğu ciddi bir şekilde etkileyebilecek bir dizi değişikliği beraberinde getirdiği belirtilmektedir (Öngider, 2013). Öngider (2013), burada “potansiyel” ifadesinin kullanılmasının nedenini, boşanmanın çocuklar üzerinde kaçınılmaz olarak zarar verecek bir süreç olarak görülmemesidir, olarak belirtmiştir. Önemli olan anne ve babanın evliliklerinin sona ermesini nasıl karşıladıkları, boşanmadan sonra hayatlarını ve ilişkilerini nasıl sürdürdükleri ve çocukları ile ilgilenmeye devam etmeleridir (Türkarslan, 2007).


Bir süreç olarak boşanma eşler için çeşitli zorluklar taşımaktadır ancak hiç şüphesiz bu süreçten en çok etkilenecek olan çocuklardır. Çocuk hem annesinin hem de babasının ilgisine, sevgisine ve şefkatine muhtaç bir birey olarak, onun fiziksel ve psikolojik gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabileceği ideal bir aileye ihtiyacı vardır (Türkarslan, 2007). Günümüzde boşanma, çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyen ve en sık görülen önemli bir risk faktörüdür (Erdim & Ergün, 2016). Erdim ve Ergün (2016), aile yapısının bozulmasına neden olan boşanmanın, boşanma sonrasındaki çocuk üzerindeki olumsuz etkilerine örnek olarak ise boşanmayı inkâr, boşanma nedenlerine ilişkin yaşanan öfke, aileyi yeniden birleştirme çabası, hırçınlık, tedirginlik ve saldırganlığın zaman zaman eşlik ettiği bir depresyon durumu ve sonunda durumu kabullenme aşamalarını göstermektedir. Boşanmamış ancak tartışmaların devam ettiği aile ortamında yetişen çocukların durumuna bakıldığında ise Öngören (2017), “tatlı ve uyumlu” bir ortam sürdürme çabasının da çocukta hayatta karşılaşabileceği olaylara karşı güvensizlik yaratabileceğini belirtmektedir. Bu durum da yine çocuklarda olumsuz tutum ve davranışlara, ruhsal travmalara ve ilerleyen süreçte telafisi olmayan kişilik bozukluklarına yol açabilmektedir (Öngören, 2017). Dolayısıyla, boşanmaya karar vermiş ailelerin, kararın çocukları üzerindeki etkisinin neler olabileceğini düşünerek hareket etmeleri gerekir (Öngören, 2017).


Boşanma kararı almış eşlerin atacakları ilk adım çocuklara boşanmayı anlatmaktır. Çocuklara boşanmadan bahsederken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çocuğa doğruyu söylemek olmalıdır çünkü yalan söylenildiğini sezen çocukların anne babalarına olan güven duyguları zedelendiği gibi süreci de daha sağlıksız yaşarlar (Türkarslan, 2007). Ayrıca Türkarslan (2007), boşanmaya yol açan gelişmelerin ve yaşanılan tatsız ayrıntıların anlatılmasının hiçbir yararı olmadığını da vurgulamaktadır. Açıklamalar dolaysız, dürüst, açık ve çocukların gelişim düzeylerine uygun ifadeler seçilerek tarafsız olarak yapılmalıdır (Erdim & Ergün, 2016). Alınan boşanma kararı çocuğa her iki ebeveyn tarafından anlatılmalı, yaşamında ne gibi değişiklikler olabileceği konusunda bilgilendirilmeli ve en önemli noktalardan biri olarak da ebeveynleri tarafından sevildikleri söylenmelidir (Öngören, 2017). Öngören’e göre (2017), çocuklarıyla boşanma kararını paylaşırken ebeveynler gerekirse uzman yardımı almalıdırlar.


Çocuklara boşanmanın nasıl açıklanacağı onların aile hayatının bu dönemindeki değişikleri nasıl karşılayacaklarını belirleyecektir (Türkarslan, 2007). Türkarslan (2007), çocukların iyiliğinin, ebeveynlerin davranışlarına ve aldıkları kararlara bağlı olduğunu belirtmekte ve boşanmanın tek başına çocuklara fazla zarar veremeyeceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulamaktadır.


Tartışmalar yaşamın olağan bir parçasıdır ve iki insan arasındaki geçimsizliğin belirtisi olarak anlaşmazlığın çözümü için harcanan bir çabadır (Öngören, 2017). Ancak boşanma öncesi, boşanma esnası ve sonrasında çocuk tartışmaların içine sokulmamalı ve taraf olmasına yol açacak tutumlardan kaçınılmalıdır (Öngören, 2017). Aksine, çocukların diğer ebeveynle ilişkisi desteklenmelidir çünkü unutmamak gerekir ki bir kişi çok iyi bir evlilik partneri olmayabilirken mükemmel bir ebeveyn olabilir (Türkarslan, 2007).

Boşanma sürecinde çocuklarla özellikle sevgi konusunda konuşmak gerekir. Onlara, eşler arasındaki sevginin, onların sevgisiyle ilgili olmadığı, ayrılmalarının ebeveyn olarak sorumluluk ve sevgilerinin yok olması anlamına gelmediği ve çocukların ayrılığı değiştirecek veya ailedeki problemleri çözüme kavuşturma yolunda yapabilecekleri hiçbir şeylerinin olmadığı anlatılmalıdır (Türkarslan, 2007).

Öngören (2017), çocukların ebeveynlerinin boşanmasına üzüntü, yalnızlık, gerileme, reddetme, uyku problemleri, okul başarısızlığı, toplumsal uyumsuzluklar, kaygılı depresyonlar, saldırganlık, itaatsizlik gibi değişik tepkiler verdiğini belirtmiş ve bu tepkilerin çocukta kalıcı problemlere dönüşmemesi için boşanmış çiftlerin birlikte ve bilinçli hareket etmeleri gerektiğini söylemiştir.

Sonuç olarak boşanma çiftler ve özellikle de çocuklar için zorlu bir süreçtir. Ancak, boşanmanın getireceği, belirsizlikler, güvensizlik, endişe ve kaygılarla baş etmeye çalışan çocuk için, anne ve babasının sergileyecekleri tutarlık çok önemli olacaktır (Öngider,2013).


KAYNAKÇA

Öngider, N. (2013). Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 5(2): 140-161. doi: 10.5455/cap.20130510

Öngören, S. (2017). Boşanma ve Boşanmanın Erken Çocukluk Dönemi Çocuklar Üzerindeki Etkileri. Uluslararası Eğitim Bilimleri Dergisi, 13: 73-87.

Türkarslan, N. (2007). Boşanmanın Çocuklar Üzerine Olumsuz Etkileri ve Bunlarla Başetme Yolları. Toplum ve Aile Eğitim-Kültür ve Araştırma Dergisi, 3(11): 99-108.

Erdim, L. & Ergün, A. (2016). Boşanmanın Ebeveyn ve Çocuk Üzerindeki Etkileri. HSP 2016; 3(1): 78-84. DOI:10.17681/hsp.13621

Bahçeşehir Üniversitesi Law1502 kodlu Çocuk ve Aile Hukuku ders notlarından yararlanılmıştır.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page